CHP, 12 Mayıs seçimleri öncesi
Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ikiye
bölünmeye çalışıldığını iddia etti.
CHP,
Türkiye’deki iç siyasetteki muhalefet pozisyonundan Kapıkule’den bu tarafını
rasyonel değerlendiremiyor ve statükonun dışına çıkamadığını
gösteriyor. CHP, ‘Bulgaristan Türkleri kendileri için en iyi çalışanları sandıkta ödüllendirmesini bilir’ demesi gerekirken, Bulgaristan üzerinden muhalefet yapıyor.
***
12 Mayıs seçimleri için
propaganda dönemi devam ediyor ancak medya pek memnun değil. Nedeni ise siyasi
partilerin önceki seçimlere kıyasla adayların tanıtımı için kesenin ağzını fazla
açmaması. Önceki yıllarda medya sahiplerinin çok sevdikleri ve tekrarladıkları
‘Bir seçim, 4 yıl doyurur’ sözü bu seçimlerde geçerliliğini yitirdi. Partiler,
resmi seçim reklamlarını minimuma indirdi.Aynı şekilde matbaacıların da morali bozuk. Poster, afiş ve el ilanı sayısında ve çeşitliliğinde cılızlık yaşanıyor. Matbaa makinaları daha az çalışıyor. Seçimlerin ardından hükümetin kurulamayacağı ve ikinci defa seçimlere gidileceğini düşünenlerin sayısı hayli fazla.
***
İçi boşaltılmış ‘bölünmeyelim’
klişesini tekrarlayanların sayısının azaldığını gözlemliyorum. Onun yerine
‘insanlarımızın yararına çalışanlar kazansın’ diyenler çoğalıyor. Rekabet
gelişmeyi ve otokontrolü getirir. Hareketlerine, becerisine güvenmeyen ve halkın
isteğine uyum sağlayaman partiler rekabetten korkar. Bu korkularla yaşamaktansa
bölünelim.