Bulgar medyası, HÖH lideri Lütfi Mestan'ın Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüştüğünü ilk Ajans Bg'den öğrendi.
Aslında görüşmeden üst düzey 7 yöneticisinin dışında partide kimsenin haberi de yoktu.
HÖH, Türkiye ziyaretlerinin Bulgar kamuoyunda duyulmasını pek istemiyor. Parti, bu ziyarette de geleneği korudu ve Ankara temaslarını suskunlukla geçiştirdi.
5 Ekim'deki erken genel seçimleri için Mestan'ı Erdoğan'la el sıkışırken gösteren fotoğraf HÖH'ün en etkili seçim propagandası haline geldi.
Geçen seçimlerde Kasım Dal ve Korman İsmailov'un partisi HŞHP, Erdoğan'lı fotoğrafı seçim malzemesi olarak kullanmıştı. Ancak partinin genel stratejisi eksik kalınca İsmailov'u Erdoğan'la gösteren fotoğraf HŞHP'yi parlamentoya sokamadı.
Kısacası fotoğraf aynı ama iki partinin yaklaşımı farklı.
HŞHP bakın ben Ankara'dayım diye bağırırken, HÖH Ankara'da olduğunun duyulmasından korkuyor. Halbuki ikisi de yanlış, doğru yol tam ortada bir yerde...
Peki Ankara, seçimler öncesinde Lütvi Mestan'ın Çankaya Köşkü'ne çıkmasının iki ülkede yaşayan Bulgaristan Türkleri üzerinde nasıl bir psikolojik etki yaratacağının farkında değil mi? Cevap farkinda olmanin da ötesinde. Bu yüzden de Bursa'nın Millet Mahallesi'nde ve Kırcaali'nin merkezindeki kahvehanelerde 'Ne oldu şimdi' sorusu sıkça soruluyor ve cevap aranıyor. HŞHP ve HÖH'ün fotoğraflı mesajlarının ardından 'ne oldu şimdi' sorusuna yanıt gelmeli aslında...
Siyasette baki kalan temel taşlardır, görünen fotoğraflar ve fotoğraflardaki insanlar değişebilir. Şekillerin etkisi incelenebilir ama üzerinde gereğinden fazla durulması gereksizdir. Siyasetin dışına taşan temel taşlardan biri sivil toplum örgütleridir. Komünist rejimin yıkılmasından bu yana 25 yıl geçmesine rağmen Bulgaristan'da sayıları bir milyona varan Türklerin bir tane bile etkili bir sivil toplum örgütü olamadı. Nedenleri bilinmiyor değil.
Ankara, HŞHP ve HÖH fotoğrafı dışında albümüne bir de sivil toplum örgütleri fotoğrafı yapıştırmalı.
14 Eylül 2014