Bulgaristan'da Türkçe haber bülteni tartışması

19 Ağustos 2009 Çarşamba |

Bulgaristan’da devlet televizyonundaki günlük Türkçe haber bülteni yayından kaldırılsın mı kalsın mı tartışması devam ediyor

Nahit DOĞU
Her gün saat 16’dan sonra Bulgaristan Devlet Televizyonu BNT’deki 10 dakikalık Türkçe bülten birçok Bulgarı rahatsız ediyor. Aslında bültenin içeriğinden kimsenin şikayeti yok, tartışma devlet televizyonunda yayınlanması nedeniyle alevleniyor. Haber bülteninin içeriği televizonun haber servisi tarafından Bulgarca haberlerin kısa tercümesinden oluşuyor. Ülkedeki bir milyona yakın Türkün günlük hayatlarındaki gelişmeleri, kültürünü ve geleneklerini yansıtacak haberlerden de yoksun bir bülten.

Ülkedeki Türkler tartışılan bülteni izlemiyor

Aslında hedef kitle olan Türklerin bu bülteni seyrettiği yok. Her televizyon yapımını seyrettirmek için bir neden sunmak gerekiyor ve bu bültende ise ülkedeki Türkler açısından küçücük bile bir neden yok. Sözkonusu bültenin dışında ise Bulgaristan çapında Türkçe yayın yapan özel veya kamuya ait herhangi bir televizyon kanalı veya radyo istasyonu mevcut değil. Türkler de çanak antenler aracılığıyla İstanbul’dan yayın yapan Türk televizyonlarını izliyor. Bulgaristan’da herhangi bir köye vardığınızda eğer her evin üzerinde çanak anten varsa bu Türk köyü olduğunun göstergesidir. Bu nedenle Bulgar televizyonundaki bülteni seyredenlerin sayısı azdan da az.
Türkçe haber bülteninin kaldırılması yönünde kamuoyu oluşturanlar aynı şekilde Türklerin İstanbul televizyonlarını izlemesinden de rahatsız. Dolayısyla bir milyona yakın Türk kendi ülkesindeki gelişmeleri kendi dilinde izleyemiyor, çünkü izleyebileceği kaynak yok. Kimsenin seyretmediği ve içerik açısından bekleneni veremeyen 10 dakikalık Türkçe bültenin yayından kaldırılması hiçbirşey değiştirmeyecek. Yanlış olan bültene siyasi anlam yüklenmesi.
Türkçe haber bülteni tartışması daha önceki hükümet döneminden
Aslında Türkçe bültenin yayından çekilmesi istekleri yeni değil. Daha önceki yıllarda aşırı sağ Ataka Partisi tarafından defalarca gündeme getirilmek istenen konu karşısında sessiz kalındı. Nedeni ise DPS’nin iktidardaki koalisyon hükümetinin ortağı olmasıydı. Diğer iki ortak, Ataka’nın bülten karşıtı çıkışlarını görmezden gelerek Türklerin temsilcisi DPS ile aralarında pürüz çıkmasını önledi.
Ancak geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirilen son parlamento seçimlerinde siyasi fotoğraf hayli değişti. DPS hükümetin dışında kaldı. Şimdiki Başbakan Boyko Borisov’da DPS ile kesinlikle bir ortaklığa girmeyecekleri, eski hükümetin yolsuzluklarıyla ilgili genel bir temizlik operasyonu vaadiyle göreve geldi.

Başbakan Borisov'dan siyasi manevra

Önceki hükümet dönemindeki yolsuzluklar ve bu yolsuzluklar nedeniyle dondurulan Avrupa Birliği fonlarından gelmesi gereken paraların önü kesilmesi, adalet sisteminin bir türlü etkili olamaması Avrupa’nın en yoksul ülkesi Bulgaristan’daki halkın eski hükümete olan güvenini sarstı. İşte Borisov’da bu güvensizliğin rüzgarıyla iktidara geldi. Ancak seçim öncesi vaadleriyle ilgili birşey yaptığı yok. Gözlemciler medyadaki yolsuzlukların üzerine gidiliyormuş izlenimi bırakan haberlerin halka yönelik psikolojik işlemden başka birşey olmadığını kaydediyor.
Borisov, seçimler öncesi 1984 yılında ülkedeki Türklerin isimlerini silah zoruyla değiştirilmesinin aslında pek de yanlış olmadığını, sadece değiştirme kampanyasındaki yöntemin yanlış olduğunu söyleyerek Türklerin tepkisini çekmişti. Birçok siyasi gözlemci Borisov’un bu sözleriyle aslında Türkleri hedef almadığını, Türklerle özdeşleşen iktidardaki DPS’ye yönelik söylendiğini belirtiyordu. Seçimler geçti ancak Borisov, şimdi de aşırı milliyetçi Ataka Partisi’nin önerilerini benimseyerek, Türkçe haber bülteninin kaldırılmasına ve Osmanlıya karşı hayatlarını kaybeden Bulgarlar için anma günü belirlenmesine sıcak bakmaya başladı. Tüm bunlar Türklere hedefin DPS’nin dışına taştığını ve kendilerine dokunmaya başladığını düşündürüyor.

Partililerin suçlarını Türk toplumuyla özdeşleştirmek tehlikeli bir hareket

Avrupa’nın en yoksul ülkesinde çözüm bekleyen sorunların yanında Türkçe haber bülteni öncelik sıralamsına bile girmiyor. Türkleri bir çatı altında toplayan DPS’nin üst düzey yöneticilerinin bazıları hakkında yolsuzluk soruşturmaları başlatıldı. Soruşturmalar ile Türkçe haberlerin aynı paralelde gösterilmesi, hatta ülkedeki Türk nüfusuyla sözkonusu partililerin yolsuzluklarını özdeşleştirmek ülke için tehlikeli bir hareket sayılır. Bireysel suçları işleyenlerin adı Mehmet veya Ahmet olduğu için ülkedeki Türk toplumunun tümünü, dolaylı yolla da olsa ‘ötekiler’ olarak resmetmek, ülke istikrarı açısından sağlıklı olmasa gerek.
18.08.2009